Dress it, Smell it, Buy it

Parfüm koleksiyonları neredeyse tüm ünlü giyim ve güzellik markalarının sahip olmak istedikleri ve değer verdikleri bir alandır, çünkü hem markalarını hem de tüketicilerinin kişisel tercihlerini yansıtır. Lüks giyim markalarının başını çektiği parfüm sektörüne henüz ilk adımını atan Fossil'in, tüketicisiyle buluşturmayı planladığı özel kokusunu mercek altına alıyoruz.

Perfume collections are the most special areas for the famous clothing and beauty brands, cuz it reflects their brand and also the personality of their customer. Today we're talking about Fossil and their brand new fragrance. It just stepped out to the market, which is ruled by the big luxury brands already.

Fossil, ülkemizde daha çok saatleriyle meşhur olsa da yeni parfüm koleksiyonu ilgi çekeceğe benziyor. Kadın ve erkek için tasarlanan bu ilk koleksiyona ismini Fossil'in kuruluş yılı vermiş. İlk koleksiyon 10 ülkedeki Fossil mağazalarında satışa sunulacakmış. 

Fossil is known by their spectacular watches here in Turkey, but it seems like the new fragrance will be a hit too. The name "1954" comes from the foundation of the brand and there are two fragrances, for men and women. First collection will be on sales only for the 10 country.

Fossil parfüm koleksiyonu oluştururken, müşterisiyle arasında daha samimi bir bağlantı yaratmak için harekete geçmiş. İnsanların kendilerini, aksesuarları ve parfümleri yoluyla dış dünyaya ifade ettikleri düşüncesinden yola çıkmışlar ve onlar için özel olanı yaratmayı hedeflemişler. Büyük markaların rakipleri olduğu düşünülürse, önlerinde uzun bir yol var gibi gözüküyor. Bakalım satışlar neyi gösterecek?

Fossil has decided to create the fragrance collection to make a sincere bound with their customer. They think that people reflects their personality mostly with their accesories and perfumes, so they aimed to create something special for them. As the big brands are the opponents of them, it seems like they have a long road to run. We'll see how the sales go in some time...

Rakiplerine kısaca göz atalım:

Let's see some of the big brands:

DKNY

Marc Jacobs

Prada

Burberry

Bigger the Better

H&M kendi rekorunu kırarak bugüne kadarki en büyük mağazasını (Amiral mağaza) New York'ta açmayı planlıyormuş. Daha büyük mağazanın daha iyi satış getirdiği ve müşterileri mağazada daha uzun sürede tuttuğunun anlaşılmasının ardından tek tek tüm markaların çok katlı mağazalar açtığını görüyoruz. Ancak H&M'in bu mağazada sunduğu şey sadece her yerde göremeyeceğiniz ürünleri değil...

Bu mağazanın özelliği müşterilerine tam bir müşteri deneyimi yaşatmak bu nedenle H&M kişisel stil danışmanı tutarak müşterilerinin alışverişine katkıda bulunmayı hedefliyor. Ancak birçoğumuzun düşündüğünün aksine bu hizmet tamamen ücretsiz olacakmış ve randevu gerektirmeyecekmiş. Burada H&M gibi bir markanın daha çok orta gelirli hatta indirimlerinde daha alt gelirlerdeki tüketicilere hitap ettiğini düşünürsek, bu hizmetin çok uzun ömürlü olmayacağını öngörebiliriz. Ama tabii ki merak içindeyiz, belki de fenomene dönüşecek bir mağaza konseptinin ilk adımlarını atıyorlardır kim bilir?

Opening number design bag

H&M is planning to open its largest store in Manhattan, New York in October. We see every brand started to open their biggest department stores, when they figured out that "Bigger is the better" for their sales. But the thing about this store is not only, the one and only products...

In this store there'll be style consultants ready for the customer to help them shop.The goal is to make the customer feel special and obviously keep them in the store :) But as we thought this service would be expensive, it's not! It'll be free and there'll be no reservations. At this point we could think that as a brand like H&M, that serves mostly to mid-salary class and at some point (with discounts) lower-middle class, could not keep this service going for too long. But who knows maybe they'll show us a phenomenal move that every alike brand would try some time after, we'll see...

Grandchild's On Work

İlk bakışta herhangi bir modelin, normal bir moda çekimi için poz verdiğini düşüneceğiniz ama aslında benim için çok anlam ifade eden bir güzellik ile karşı karşıyayız: Evet, karşınızda ilhamımız olan Audrey Hepburn'ün torunu, Emma Ferrer!

by Michael Avedon

60'lı yıllarda başarılı fotoğrafçı Richard Avedon, Audrey'nin herkesçe bilinen gençlik fotoğraflarından bazılarını çekmiş. Yolundan ilerleyen torunu Michael Avedon ise Audrey Hepburn'ün torunu Emma Ferrer ile ilk defa bir araya gelerek Harper's Bazaar'ın Eylül sayısı için bu harika moda çekimine imza atmış. Michael da en az dedesi kadar başarılı gözüküyor, renkler ve 60'lar konsepti neredeyse aynı havayı yaratmış, Audrey zarafetini taşıyan Emma ise adeta ışık saçıyor. 

by Richard Avedon

by Richard Avedon

Richard Avedon and Audrey Hepburn

Emma röportajında şahsen Audrey Hepburn ile tanışamamış ve bizler gibi filmlerini ve yaptıklarını izleyerek büyümüş olsa da manevi olarak kendisini ona ne kadar yakın hissettiğinden bahsetmiş, genlerden geçecek olacak ki kendisi de bir sanat öğrencisi.

Çekimde Audrey'nin Funny Face filmi ve diğer filmlerinden ilham alınmış...

Emma'nın tam röportajına ulaşmak ve daha fazla fotoğraf görmek için Harper's Bazaar eylül ayı sayısını bekliyor olacağız, ama görünen o ki yetenekli torunlar işin başında olduğu sürece bu dünyada olmasan bile adın hep yaşar...

I don't know how to describe my feelings as i saw these pics below and read that this woman is the grandchild of my inspiration of all. Yes, she is the grandchild of Audrey Hepburn: Emma Ferrer. In Harper's Bazaar's September 2014 issue we'll meet this young lady, who has never met her grandma in person but says she feels her presence everyday.

In the 60's succesful photographer Richard Avedon took some of Audrey Hepburn's most memorable shots. And now for Harper's Bazaar September issue his grandson Michael Avedon and Audrey's granddaughter Emma Ferrer came together and create this remarkable work together. Michael seems as successful as his grandpa, you can see it from the colours and the 60's concept. On the other side Emma is so elegant like Audrey, make us feel her spirit.

Emma told in her interview that even if she hasn't met Audrey in person she can feel her presence by watching her movies and seeing her photographs like we do. I bet its in her genes also, because she's also an art student. 

In the shoot they ispired from Audrey's movie called "Funny Face" and some others...

We all be waiting for Harper's Bazaar September issue to fully reach Emma's interview and the shoot. But as we can see if you have talented grandchild's, then you'll be remembered always...

Fashion&Astrology Together: KENZODIAC

      

Burçlar ve fallar konusunda hepimizin bir yorumu vardır. Ama şu da bir gerçek ki ister ilgilenelim, ister ilgilenmeyelim hepimizin etrafında burçlara ve fallara aşırı ilgili bir arkadaşı vardır. İşte Kenzo'nun astroloji ve modayı biraraya getirdiği yeni online satış sitesi KENZODIAC bu arkadaşlara gelsin!

We all have an opinion about horoscopes and fortune tellings. But the things is whether we got interested in or not there's always a friend there to interested in these things. So KENZO's new online sale site KENZODIAC that brings fashion and signs is perfect for our friends!

                     

Bu site Kanadalı sanatçı Julien Ceccaldi'nin tasarımlarıyla şu anki görünümüne kavuşmuş. Sitede aylık burç yorumunuzu okuyor ardından size önerilen ürün sayfasına yönlendiriliyorsunuz. Gayet keyifli ve trafik artırıcı bir uygulama olmuş ne de olsa kadınların sevdiği iki şeyi bir araya getirmiş: Alışveriş ve astroloji.

      

The Canadian artist Julien Ceccaldi has created the icons of the site. You can read your monthly sign from the site and see the product of your horoscope. In my opinion it's an excted site and also it'll become much more traffic from the women, since it brings 2 favourite things that most women like: Fashion and Astrology.

Bu da benim bu ay için önerilen ürünüm (Boğa), sizinki hangisi?

And this is the monthly product of mine (Taurus), what's yours?

                                         

They are my BESTFRIENDS!

Hepimiz aynı tip tasarımlardan, markalardan ve stillerden bıkmış durumdayız, öyle değil mi? Tamamen yaratıcılık eksikliğinden dolayı, global markaların tasarımlarını copy-paste yapmak moda oldu sanki. Tam da Türkiye'ye taze, yeni bir kan gerekiyor derken karşımıza çok başarılı bir marka çıktı: Mybestfriends.

We all sick of all the same designers, brands and styles, right? Just because the lack of  creativity, it becomes a trend that everyday we run into a copy- paste design from a global brand in our malls. Just when we realize that we need a fresh brand and a designer for Turkey, we found out: Mybestfriends.

Aslında onlara yeni demek ne kadar doğru bilemiyorum, bu işe yaklaşık 7 yıl önce başlamışlar ama bu sempatik ikili tasarımlarıyla göz dolduruyor. Belki isimden tanıyamamış olabilirsiniz, ama onlar aslında her yerde; dizilerde, ünlülerin sokak ve gece stillerinde, ödül törenlerinde...

Actually we cannot call them exactly fresh, cuz they've been in this business for 7 years but still these sympatich ladies are so delightful. Maybe you couldn't figure the brand out, but actually they are everywhere; on tv shows, celebs street and night styles and at awards...

Tasarımlarının yanı sıra onlarla ilgili en sevdiğim şey, tasarladıkları kıyafetleri önce kendi üstlerinde denemeleri, amaçları ise kendi zevkleri olan ve sevdikleri şeyleri insanlara ulaştırmak. Üstelik tasarımlarının "zamansız" olduğunu ve hedeflerinin Türkiye sokak stilini geliştirmek olduğunu söylüyorlar. Böyle tasarımcılara her daim ihtiyacımız var, aşağıda sevdiğim birkaç Mybestfriends tasarımını sizlerle paylaştım, uygun bir zamanda alışverişe çıkmak lazım :)

Besides their designs what i like the most about them is they try their designs first on themselves and share them online. Their goal is to design something they like to wear and shape up the Turkish Street style. As you see we need designers like this and i share some of Mybestfriends designs below, lets shop some time :)

Angels Fly High

Son dönemde birçok yerli ve yabancı marka "Flagship" mağazalarıyla cadde ve AVM'leri süslüyor. Bu mağazalar büyük katlı olup içinde koleksiyonlara ait tüm ürünlere yer veriliyor ve özellikle yabancı markalar söz konusu olduğunda eskiden sadece yurt dışındaki mağazasından alabileceğiniz ürünleri bu mağazalardan satın alabiliyorsunuz.

Victoria's Secret için durum bir süredir sadece aksesuar ve makyaj malzemelerinin satıldığı mağazalar ile devam ediyordu, ta ki "flagship" yani tam konsept mağazalarını İstanbul'da açana kadar. Böylesine büyük bir markanın Türkiye piyasasına ilk girişinde tam konsept mağazası açmamasını mantıklı bulabilirsiniz, sonuçta tüketici nabzını ölçmek, davranışı anlamak ve rakip analizleri için ideal bir hareket. Ancak şu anda Türk pazarı tam konsept mağazalarına hazır, bu nedenle İstanbul'un ardından diğer büyük şehirlerde de bu mağazaları görmemiz olası.

Şirket, yatırımı için Avrupa ülkeleri içinde önceliği Türkiye'ye vermiş, bunun arkasında da La Senza markasının Türkiye'deki başarısını göz önünde bulundurmuş. Hali hazırda birbiri ardına açılan AVM'ler de yatırımı hızlandıran etmenlerden olmuş. Türk pazarının global alanda prestij kazandığı ortada, önümüzdeki dönemde daha fazla büyük markanın tam konsept mağazalarıyla karşılaşmak ümidiyle...

Lately there's been "Flagship" stores all around the streets and shopping malls. This store have largest areas and every piece of the collection. Before these stores you used to buy these collections when you go abroad or buy online, especially if the brand is global.

When it comes to Victoria's Secret in Turkey, we used to have these Accesories stores couple of years, until the brand decided to open flagship stores in İstanbul. You could understand that a big brand like this didn't choose to open a flagship store at the first place, in order to see the sales performance, understand the customer behaviors and make a competitor analysis. But now Turkey is ready for these flagship stores, that's why we could see some more of these stores.

Company has decided to make an investment in Turkey, besides all European countries. La Senza is the brand that inpired them to make this decision because of their sales performance in Turkey. And the shopping malls, that keeps up opening helped the decision. It's obvious that Turkish market got prestige in global nowadays, so i hope we could see flagship stores more often.

Moda PR'ı 101 / Fashion PR 101

Bugün Moda Pazarlamasının bana göre en güzel ve eğlenceli ayağı olan Moda PR'ından bahsedeceğiz. Dışarıdan bu kadar şen şakrak gözüken bir dal olan PR, aslında içeride çoklu hareket etmeniz gereken dar zamanlı bir alan. PR da deneyimli olanlar bilir, hem yaratıcı olmak, hem organizasyonel plana sadık kalmak hem de en iyi zamanlamaları yapmak gerekir. Yani eğlenceli kısımlar her daim parçası değildir işin.

Şimdi bunu moda alanıyla birleştirelim ve ortaya çıkan tabloya bakalım. Moda, Türkiye'de özellikle Avrupa'daki ülkelere kıyasla henüz daha beklenen ilgilinin gösterilmediği bir alan. Buna ülkemiz insanının , maddi durumu, ilgisi ya da ilgisi olsa da yeniliklerden yeterince haberdar olamamasından ötürü takip edemiyor olması neden oluyor olabilir. Bu noktada "Moda PR'ı" kavramı büyük önem kazanıyor, çünkü artık yeni tasarımcıların, perakende firmalarının daha yerli/yabancı daha çok kişiye ve firmaya ulaşma şansı var.

Fashion PR Agency

İhtiyaç nedenimizi ortaya koyduk, şimdi kısaca Moda PR'ı elementlere göz atalım:

• Marka İmajı Stratejisi
• Organizasyon (Tanıtım etkinlikleri, fashion show v.s)
• Promosyon (Markayı yansıtan, tanıtan promosyon ürünleri gönderimi, kullanımı)
• Basın İlişkileri 
• Medya Yansımaları Takibi ve Analizi
• Raporlama 

Bu elementler hoşunuza gittiyse, önümüzdeki günlerde Moda PR'ı alanını ve ajanslarını derinlemesine inceleyeceğiz, takipte kalın ;)

Today as for me, we're gonna talk about the best and the fun branch of Fashion Marketing: Fashion PR. Seeing from the outside, it seems like it has so much fun stuff in it, but from the inside most of the times you have to multitask in a very confined space. People who are experienced in PR would know, that you have to be creative, at the same time have to stick to the organizational calendar and make the best timing. So fun stuff doesn't happen all the time...

Now let's bring fashion into this and see what happens. Fashion is a quite bit undermined in Turkey, compared to the other, especially European countries. It has many reasons for it, financial, general interest or even people has interest they can't follow up the news enough to do it regularly. That's why "Fashion PR" is so important in this industry. Especially for the new designers or companies to raise their voice in Turkey or internationally.

We mentioned why we need Fashion PR now check out the elements of it:

• Brand Strategy
• Organizations ( Promotional Events, Fashion shows etc.)
• Press Relations
• Media Exposure Analysis
• Reporting

If you liked these elements, hold on to next posts about Fashion PR and agencies, cuz we're digging into it!

Cheers!

Get Ready For The Battle!

Dünya Kupası heyecanının başlamasıyla beyler maçları takip etmeye, çekirdeğini, cipsini, birasını hazır etmeye başladı. Biz de moda ve pazarlamanın bir araya geldiği bu etkinlikte Dünya kupası sponsorlarından Adidas'ın pazarlama stratejisinden bahsedeceğiz.

Aslında söz konusu Dünya Kupası olduğunda markalar türlü reklamlarla izleyicilerine ve daha da önemlisi potansiyel müşterilerine ulaşmayı hedefler. Ancak milyonlarca dolar harcanan reklamların ne ölçüde tüketiciye ulaştığı bir soru işaretidir. Bu nedenle farklı yöntem ve stratejiler geliştirilmektedir, bu yıl Adidas örneğinde göreceğimiz gibi tasarım bir futbol ayakkabısı ve kameralı top ile yapılacak satışlarla bu gidişatın değişebileceği ortada. Tasarımların sınırlı sayıda üretilecek olması ve sadece o etkinliğe ait birer anı malzemesi olması müşteride "Hemen Almalıyım" algısı yaratıyor.

Adidas Brazucam adlı top ile ilgili de teknolojinin nimetlerinden faydalanmak uygun bir terim olabilir. Hem maçları farklı pozisyonlardan seyretmek, hem de tasarım olarak bile ilgi çekici olması nedeniyle "Adidas" adından söz ettirecek gibi duruyor. Zaten günümüz markalarının izlediği en önemli pazarlama stratejilerinden biri, teknoloji ve tasarımlarını bir araya getirmek. En güzel örneklerinden olabilir, siz  ne dersiniz?

After the World Cup started, men began to track every game and got the chips and the beer besides them. And today we are going to talk about the shoes that one of the World Cup Sponsor, Adidas, designed just for the event, that fashion and marketing comes together.

Adidas Battle Pack

Actually, when it comes to World Cup, brands try to reach the crowd, potentially customers, as much as possible. But it's always a question mark whether the commercials, which they spent million dollars, touches the consumer. That's why every year they try to find different ways to manage it. This year, as we see in Adidas example, a desgined shoe and a ball with a cam could change the number of sales. The thing that they're limited edition and designed just for the occasion, pushes the button "Buy it Right Away" in people's minds.

About the ball called "Adidas Brazucam" we could easily say that it uses technology perfectly. Just because from now on people can watch the game from different angles and also ball has a unique design, we'll mention "Adidas" more often. And nowadays brand's best marketing strategies involves technology and design together. It's one of the best example of it, don't you think?

Welcome to Work Wonderland

Net-a-Porter.com, ünlü markaların ve tasarımcıların ürünlerini satan online bir site. Ama bugün markasından değil Londra'daki merkez ofis tasarımından bahsedeceğiz. Bu kadar ünlü marka ve tasarımcıyla çalışınca modanın ofislerine kadar girmesi şaşırtıcı değil aslında. Kendi deyimleriyle burası, çalışanların her gün iş yerine gelmek için can attığı ve yuva olarak benimsediği bir yer, Net-A-Porter yuvasına hoş geldiniz:

Ofis tasarımını Studio-fibre adlı İngiliz tasarımcıları yapmış. İlk bakışta dikkat çeken şey ofisin geniş ve yüksek tavanlı tasarımından ötürü gelen ferahlık hissi. Ki bu özellik benim gibi kalabalık ve dar ortamlardan hoşlanmayan kişiler için ideal. Tasarımın şıklığından bahsetmeye gerek bile yok sanırım ama sizin de fark edeceğiniz üzere, bu ofisin şıklığı tamamen SADELİĞİNDEN geliyor. Evet günümüzde tasarım anlamında sadelik en yüce sofistikelik, ama bunun yanında ofis tamamen çalışanların efektifliğini artırmak için tasarlanmış. Bunu ışıkların uygun derece aydınlatmasından, mobilyaların konumlandırılmasına kadar görebiliyoruz.

İlginç olan geçen yıl açıklanan rakamlara göre Net-A-Porter, şirket içi yatırımından ötürü £27M kayıp yaşamasına rağmen, geçtiğimiz yılı %55 satış artışıyla kapatmış. Bunu da Shouke.com adlı ticaret sitesini satın alarak, theoutnet.cn adlı Çin tasarımcı versiyonu olan sitelerine borçlular. Satışları ve aynı zamanda çalışan memnuniyetini artırmak bu olsa gerek!
Kaynak: http://www.vogue.co.uk/news/2013/01/14/net-a-porter-2012-sales-rise-by-55-per-cent

Net- A-Porter.com is a luxury online store, which sells luxury fashion brands and designers pieces. But today i'm not gonna mention about the brand, but talk about it's office in London headquarters. Actually it's not surprising that fashion and luxury came into their office after working with so many brands. But as in their terms it's a place where people love to come and call it their homes, so Welcome to Work Wonderland!

UK designers Studio-fibre designed this amazing office after a little competition that company ruled. The first thing that you recognize about this office is that it has a very large space and high ceilings that makes you feel so comfortable. Which is a great thing for people like me, who hates crowdy and confined space. There's no need to mention how chic is this place, but you can easily see that chicness is coming from it's SIMPLICITY. Yes today simplicity is the highest sophistication, but besides that they also think about the efficiency of their employee. We can see it from the proper lightning to the placement of the furniture.

But surprising thing is because of the invesment into the company they lost £27M, yet they closed with a %55 of sales raise last year. They actually owe it to the outnet.cn, a site which transformed as a designers site for China, at first it was an e-commerce site Shouke.com, which they bought last March. Big congrats on the rising sales and the employees appreciation at the same time!

Source: http://www.vogue.co.uk/news/2013/01/14/net-a-porter-2012-sales-rise-by-55-per-cent